Yeni Doğum Ünitesi Yönetmeliğine Tepki

Yeni Doğum Ünitesi Yönetmeliğine Tepki
Yeni Doğum Ünitesi Yönetmeliğine tepkiler büyüyor. Sağlık Bakanlığı’nın düzenlemesini eleştiren Kadın Doğum Uzmanı Dr. Şen, risklere dikkat çekti.
Kadın Doğum Uzmanı Dr. Mehmet Bekir Şen, doğum ünitesi kurulumuna dair yeni yönetmeliğin, sağlık hizmetlerinde standartları yükseltme çabasını desteklediğini ancak uygulamada hekimin karar yetkisini sınırlayarak kadınlar için yeni riskler doğurabileceğini belirtti. Sağlık Bakanlığı’nın doğum ünitelerinin fiziki ve teknik altyapısına yönelik yayımladığı yeni yönetmelik, sağlık hizmetlerinde kalite ve standardizasyon hedefiyle önemli değişiklikler getiriyor. Ancak düzenlemenin bazı maddeleri, sahadaki hekimler ve hasta hakları açısından tartışma yaratıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mehmet Bekir Şen, “Her doğum eşsizdir, her karar kişiseldir,” diyerek uygulamaya geçilmeden önce sahadan görüş alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Şen, sezaryen doğumun yalnızca acil durumlarla sınırlanmasının, bazı kadınlar için yeni bir stres kaynağı haline gelebileceğini ifade ediyor.
“Her Doğum Eşsizdir, Karar Kadına Ait Olmalıdır”
Yeni doğum ünitesi yönetmeliğiyle sağlık hizmetlerinde kalite standartlarının artırılması hedefleniyor. Ancak uzmanlar, yönetmeliğin bazı maddelerinin sahada ciddi sorunlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mehmet Bekir Şen, yönetmelikte hekimin takdir yetkisini sınırlayan ifadelerin, kadın sağlığı açısından risk oluşturabileceğini söyledi. Yeni düzenleme kapsamında doğum ünitelerinin ameliyathanelere yakın konumlandırılması, doğum salonlarının en az 16 metrekare olması, elektronik kayıt ve merkezi bildirim sistemlerinin zorunlu hale gelmesi gibi uygulamalar öngörülüyor. Bu maddelerin sağlık hizmetlerinin niteliğini artırma yönünde olumlu adımlar olduğunu belirten Dr. Şen, yine de bazı konularda endişeli. “Tıbbi gerekçenin sınırlarının net çizilmemesi, hekimin karar alma özgürlüğünü kısıtlayabilir. Bu da doğum korkusu yaşayan, önceki doğumlarında travma ya da komplikasyon yaşamış kadınlar için yeni bir stres kaynağı olabilir,” diyen Dr. Mehmet Bekir Şen, uygulamaya geçilmeden önce sahadaki uzmanların görüşlerinin alınması gerektiğini vurguladı.
Sezaryen sadece acil durumlar için değil, bazen önleyici bir tercihtir
Dr. Şen, sezaryen doğumun yalnızca “acil tıbbi zorunluluk” olarak değerlendirilmesinin yeterli olmadığını belirterek, bazı vakalarda sezaryenin “önleyici bir tıbbi tercih” olarak da görülmesi gerektiğine dikkat çekti. “Her doğum eşsizdir. Her annenin doğum şekliyle ilgili kararı, sadece tıbbi gerçekliklerle değil, aynı zamanda saygı ve anlayışla da değerlendirilmelidir,” ifadelerini kullanan Dr. Şen, doğumun bir tercih olmaktan çıkarılıp yalnızca ‘izin verilen’ bir sürece dönüştürülmesinin, kadınların sağlık sistemine olan güvenini zedeleyeceğini belirtti.
“Hekimlik sanattır, standartlara sıkıştırılamaz”
Dr. Şen’e göre hekimlik, sadece kurallarla yürütülen bir meslek değil, aynı zamanda bir sanattır: “Hekimlik sanattır. Standart prosedürlere sıkıştırılamaz. Doğum ise bir kadının hayatındaki en kişisel kararlardan biridir. Bu kararın öznesi her zaman kadın olmalıdır.” Yeni yönetmeliğin uygulamaya geçmeden önce, hem sahadaki uzmanların görüşleri hem de kadınların doğum deneyimlerine dair bireysel farklılıkların dikkate alınması gerektiğini belirten Dr. Şen, kadın sağlığını önceleyen, saygılı ve kapsayıcı bir yaklaşımın önemine vurgu yaptı. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)